Sizlere, Belediyelerin son zamanlarda sayısını arttırmış oldukları yasaya aykırı bir eyleminden
bahsetmek istiyorum.
Belediyeler, yasaya aykırı bu eylemi, hayvan sahibi insanların evlerine yasaya aykırı tebligat göndererek gerçekleştiriyorlar.
Öncelikle, Size bir tebligat örneği göstermek istiyorum:
T.C.
.............. BELEDİYESİ
Zabıta Müdürlüğü
TEBELLÜĞ İLMUHABERİ
İLGİ: İstanbul Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün .......... tarih, ..........sayılı yazısı
....................... kapı sayılı adreste köpek bulundurmak suretiyle çevre sakinlerine rahatsızlık verdiğiniz ilgi yazıda belirtilmektedir.
Yazımızın tebliğ tarihinden itibaren ..... gün içerisinde hayvanınızı kaldırmanız gerekmektedir. Aksi taktirde hakkınızda Belediye Zabıta Yönetmeliğinde 1-t maddesinde yer alan “Hayvan bulundurmak suretiyle çevreye rahatsızlık vermek suçtur” ibaresi gereği yasal işlem yapılacağı hususu, tarafınıza imza mukabili tebliğ olunur.
Tebliğ Tarihi: .....
TEBLİĞ EDEN TEBELLÜĞ EDEN
Hayvan sahibi Zabıta Memuru
Yukarıda yer alan tebligat örneğini incelediğimizde; gözümüze çarpan ilk aykırılık;
Belediye Zabıta Yönetmeliğinde yer aldığı bildirilen “Hayvan bulundurmak suretiyle çevreye rahatsızlık vermek suçtur” ibaresi.
Ülkemizde, 2004 yılında yürürlüğe giren bir Hayvanları Koruma Kanunu varken, yine 2003 yılında meclisten geçirilerek amir hüküm haline getirilen Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi varken; “hayvan bulundurmak suretiyle rahatsızlık vermek suçtur” diyen bir yönetmelik, hukuka kesinlikle tartışmasız bir şekilde aykırıdır.
HİÇBİR YÖNETMELİK, KANUNA AYKIRI OLARAK DÜZENLENEMEZ.
Sadece hayvan bulundurmuş olmak, kesinlikle rahatsızlık sebebi değildir. Mesken dokunulmazlığı olan taşınmazında, hayvan bulunduran kişi, hayvanının çevreye ses ya da koku gibi rahatsızlık verebileceği unsurları, engellemekle ve bunların tedbirlerini almakla mükelleftir. Bu tedbir alınmaz ve/ veya rahatsızlığa dönüşecek unsurlar engellenemez ise, Belediye ihtarda bulunur ve para cezası kesme hakkı vardır. Ancak, değil Belediye, İl Çevre ve Orman Müdürlüğünden yazılı talimat gelse, kişinin hayvanına kimse el koyup götüremez.
Burada, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün sahipli hayvana el koyma konusunda düzenlemiş istisnai bir hakkından bahsetmek de gerekiyor:
Kişi, sahibi olduğu hayvana işkence ediyorsa, hayvana kötü muamelede bulunuyor, onu aç ve susuz bırakıyor, sürekli dövüyor, ona yaşamsal alan vermiyorsa, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda yer alan düzenleme uyarınca, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, o hayvana el koyarak hayvanı koruma altına alır ve sahibine de yasaya aykırı eylemi nedeniyle, idari para cezası keser.
Bu istisnai durum dışında, hayvanların evden tahliyesi ancak, mahkemede açılacak “Kat Mülkiyeti Kanununa aykırılıktan tahliye davası”nın, hayvan sahibi aleyhine sonuçlanması halinde mümkün olur.
Belediyelerin, bu tip hukuka aykırı eylemlerinde, yetkililere, yaptıkları usulsüzlük hukuksal açıdan anlatılmalı ve kişi haklarına muhakkak sahip çıkmalıdır.
Bir apartmanda herkese büyük rahatsızlık veren bir çocuk bulunması halinde, çocuğa el konulamayacağı veya apartmanda sürekli 7 gün 24 saat yüksek sesle televizyon seyrederek herkesi rahatsız eden kişinin televizyonu, evden alınıp götürülemeyeceği gibi kişinin de hayvanı evden alınarak götürülemez.
İster can deyin ister eşya, gördüğünüz gibi kimse hayvanınıza mahkeme kararı olmadan dokunamaz.
İşte bu nedenle çok önemlidir, haklarımızın ne olduğunu bilmek. Haklarımızı bilmeliyiz ki haklarımıza sonuna kadar sahip çıkabilelim. Sonuçta, bu dilsiz canlar, sadece size emanet!!
Av.Deniz TAVŞANCIL KALAFATOĞLU
İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder