Çılgın Projeler Konferansı, İstanbul, 26-27 Ekim 2013

Çılgın Projeleri Durdurun: Çözüm Yeşil Dönüşüm 

Balkan ülkelerinde halen etkisini hissettiren 2008 Küresel Krizi’ne karşı, bölgedeki hükümetler çevresel açıdan yıkıcı olan çılgın projelere sığındı. Koruma altındaki bölgelerde altın madenciliğine verilen izinler, inşa edilen ya da edilmek üzere olan nükleer santraller, Boğaz’ın yanına açılması planlanan yeni kanal, milyonlarca ağacı katleden 3. bir köprünün inşası; sadece planlandığı değil, aynı zamanda Kanal İstanbul Projesi’nde olduğu gibi komşu ülkelerdeki, halihazırda kırılgan olan ekosistem üzerindeki baskıyı daha da yoğunlaştırmakta.

“Ne pahasına olursa olsun büyüme” anlayışı, bir başka deyişle, kısa görüşlü ekonomik büyüme odaklı uygulamalar günümüzde toplumların esenliğine en büyük tehditlerden biridir. Oysa, hükümetler, vatandaşlarına yaşamları üzerinde önemli etkileri olacak bu projelerin karar alma süreçlerine katılım hakkı tanımıyor. Son zamanlarda, teknokratik kalkınmacı gündemin yükselişi demokratik süreçlerin aşındığı bir ortamda gerçekleşiyor. Oysa yaygın bilinen gerçek şu ki; sürdürülebilir bir ekonomik büyüme demokrasinin eksik olduğu bir ortamda sağlanamaz.
Bu iki günlük konferansta, Türkiye ve Güney Avrupa ülkelerindeki “gereksiz” ve “empoze” edilmiş projelerin bir dökümünü çıkaracağız, bu projelere karşı yürütülen mücadelelerde edinilmiş deneyimleri paylaşacağız. Karar alma süreçlerinde katılımcılığı arttırmanın olası yollarını tartışıp, yerel ekolojik hareketleri nasıl güçlü kılabiliriz sorusu üzerine fikir alışverişinde bulunacağız. Bunun dışında kısa görüşlü ekonomik büyüme odaklı uygulamaların tek seçenek olmadığını, doğa ve toplumla barışık Yeşil Dönüşüm politikalarının ekonomik büyüme ve istihdam yaratabilme kapasitesi açısından izlenen politikalardan ne derece üstün olduğunu göstereceğiz.

Konferans yeşil alternatifin geleceğini tartışmak üzere uzmanları, politikacıları ve Türkiye içinden ve bölgeden bu tür projelere karşı çalışma yürüten aktivistleri bir araya getirecek.
Konferans dili Türkçe’dir, İngilizce’den simültane tercüme yapılacaktır.

Konferans Yeri: Taksim Hill Hotel

Program Akışı

26 Ekim, Cumartesi

10:00-10:15 Açılış Konuşmaları
Helene Flautre, AP Yeşil-EFA Grubu Milletvekili, Türkiye-AB Karma Parlamenterler Komitesi Başkanı
Arif Ali Cangı, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü

10:15-10:40 Ana Konuşma
Paolo Prieri, Mega Projeler Ağ Koordinatörü “Gereksiz ve Empoze edilmiş Projelere karşı Forum Oluşturma: Tarihsel bir Gereklilik”

10:40-11:00 Kahve Arası

11:00-12:30 Panel: Türkiye ve Avrupa’daki Mega Projelere bir bakış
Türkiye’deki Çevre İhitlaflarını daha iyi anlamak: Bir Haritalama Örneği
Begüm Özkaynak, Cem İskender Aydın, Pınar Ertör Akyazı, Irmak Ertör Boğaziçi
Üniversitesi Politik Ekonomi Çalışma Grubu
Lisa Ariemma, Yüksek Hızlı Tren Karşıtı Hareket, Italya
Codruta Nedelcu, Association ARIN, Romanya
Daniel Popov, Bankwatch and Centre for Environmental Information and Education, Bulgaria

12:30-13:30 Öğle Arası

13:30-14:15 Kanalİstanbul Projesi: Bilimsel bir karşı görüş
Cemal Saydam, Hacettepe Üniversitesi
Ethem Gönenç, İstanbul Üniversitesi

14:15-15:45 Türkiye’deki Çılgın Projeler Işığında Kentsel Dönüşüm
Cihan Uzunçarşılı Baysal, Kent Hareketleri
Çare Olgun Çalışkan, Kuzey Ormanları Savunma Platformu
Uğur Dündar, Mimar Sinan Üniversitesi
Korhan Gümüş, Taksim Platformu

15:45-16:00 Kahve Arası

16:00-18:00 Panel ve Tartışma: Kalkınmacı Gündem ve Yeşil Cevaplar
Cengiz Aktar, Gazeteci, YSGP DK Üyesi
Fikret Adaman and Bengi Akbulut, Boğaziçi Üniversitesi, Politik Ekonomi
Çalışma Grubu
Haluk Levent, Galatasaray Üniversitesi, YSGP DK Üyesi
Ahmet Atıl Aşıcı, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi
            Sedat Kalem, WWF-Türkiye

27 Ekim, Pazar

Yer: Taksim Hill Hotel

10:00-10:20 Karar Alma Süreçlerine Halkın Katılımı
            “AB’de Vatandaş İnisiyatifi: Demokratik Süreçler ve Kurumsal Cevaplar”
Olga Kikou, Yunan Yeşil Partisi, Yunan Yeşil Enstitüsü

10:20-12:00 Panel ve Forum: Ekolojik bağlamda yıkıcı projeleri nasıl durdurabiliriz?
Hande Atay -Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları(ÇEHAV), Ekoloji Kollektifi
Yakup Şekip Okumuşoğlu, Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları (ÇEHAV)
Oya Ayman, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Doğa Hakları Çalışma Grubu
Murat Güvenç, İstanbul Şehir Üniversitesi
Fidanka Bacheva-McGrath, CEE Bankwatch Ağı
Kostas Loukeris , Yunan Yeşil Partisi, Yunan Yeşil Enstitüsü

12:00-13:00 Öğle Arası

13:00-15:30 Panel ve Söyleşi: Türkiye’de Çılgın Projeler ve Çevre Gazeteciliği
Moderatör: Pelin Cengiz, Gazeteci
Mehveş Evin, Milliyet
Gürhan Savgı,  Zaman/Aksiyon
Utku Zırığ, IMC TV-Yeşil Bülten
Filiz Yavuz, Serbest Gazeteci
Seçkin Ürey, Habertürk
Güray Öz Tekin,  Cumhuriyet
Serkan Ocak, Radikal
Yonca Poyraz Doğan, Today’s Zaman

15:30-15:45 Kahve Arası

15:45-16:30 Genel Değerlendirme ve Kapanış
Konferansın sonu

Yunan Yeşil Enstitüsü ve Yeşil Düşünce Derneği tarafından organize edilmiştir.

Detaylı bilgi için:      Asena Ulus (TR) yesildusunceder@gmail.com

                              Venetia Chatzi (GR) info@greeninstitute.gr

"Ben Buradayım" Kampanyası

Sokaklarda ve barınaklarda yaşayan hayvanlara destek kampanyası 

Dünyada milyarlarca kedi ve köpek sokaklarda, barınaklarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Hayvanlar şehrin halka açık alanlarını insanlarla paylaşsa da, şehrin insanlara sunduğu konforu paylaşamıyorlar.

Son derece kötü koşullarda hayatta kalmaya, yiyecek ve barınak bulmaya çalışıyorlar. Sokak hayvanlarının, barınakların yanından geçen insanların büyük bölümü öylesine alışmış ya da öylesine ilgisiz ki, onları görmeden, farketmeden geçip gidiyorlar.

“Ben Buradayım” Beşiktaş’lı hayvanseverler tarafından yaratılan bir halk kampanyası. Kampanya farklı ülkelerden ve Haçiko başta olmak üzere farklı derneklerden destek almakla birlikte, hiç bir dernek ya da kuruma ait değil.

20-29 Ekim 2013 tarihleri arasında, sokak hayvanlarının, sokaklardan ya da barınaklardan kurtarılmış hayvanların boyunlarına, yaşam alanlarına balonlar bağlayıp, onlar adına mesajlar yazacağız. Hayvanlarının dilinden kişiselleştirilecek ” beni sev, beni besle, üşüyorum, beni sahiplen, bana yuva bul, şimdi ailem var, güzelleştim ” gibi mesajlarla, sokaklardaki ve barınaklardaki hayvanlara yardım bilincini oluşturmaya çalışacağız.

İstanbul’da projemizi bir yandan sokak köpekleriyle gerçekleştirirken, öte yandan barınaklardan ve sokaklardan kurtardığımız köpeklerle, 20 Ekim 2013 saat 14.00′de Maçka Parkında buluşup, “satın alma, sahiplen” mesajını vereceğiz.

Kampanyamızda bize katılmak isterseniz, tek yapmanız gereken, bir balon almak, sokaktan ya da barınaktan sahiplendiğiniz ya da bakmakta olduğunuz hayvanınız için bir mesaj yazıp, video veya fotoğrafını sosyal medyada paylaşmak.

Fotoğraf, video ve mesajlarınız için :

FB sayfası: I am here

Twitter Hashtag: #iamhere #benburadayim

Websayfası: http://messageontheballoon.wordpress.com
http://balondakimesaj.wordpress.com/

Rahatsız edici görüntüler yayınlanmayacaktır
Sadece tanıdığınız , bildiğiniz hayvanlara balon takınız
Fotoğraf / video çekiminin ardından balonları hayvanların boynundan çıkarmayı unutmayın.

Domuzlar 3 yaşındaki çocuklardan daha zekidir

Davranış bilimciler domuzların köpeklerden ve 3 yaşındaki çocuklardan daha zeki olduklarını düşünmektedir.

• Domuzlar sosyal, eğlenceli, koruyucu hayvanlardır.
• Birbirleriyle arkadaşlık kurarlar, beraber yuva yaparlar.
• Güneşte dinlenirler, çamurda serinlerler.
• Rüya görürler, isimlerini bilirler.
• Birçok şeyi öğrenebilirler ve sosyal bir yaşam sürebilirler.
• İnsanlar gibi, domuzlar da müzik dinlemekten, futbol topları ile oynamaktan ve masaj yaptırmaktan keyif alırlar. Hatta video oyunları bile oynayabilirler.
• Birbirleriyle sürekli iletişim halindedirler.
• Anne domuzlar yavrularına bakarken ninni söylerler.
• Domuzların çok güçlü hafızaları vardır. Öğretilen cisimleri 3 sene sonra bile hatırlayıp ayırt ederler.
• Sıcaklık tercihleri vardır. Hatta bir klima ya da duş sistemini sıcaklığa göre açıp kapamayı öğrenebilirler.

"When in their natural surroundings—not on factory farms—pigs are social, playful, protective animals who bond with each other, make nests, relax in the sun, and cool off in the mud. Pigs are known to dream, recognize their own names, learn "tricks" like sitting for a treat, and lead social lives of a complexity previously observed only in primates. Many pigs even sleep in ‘pig piles,’ much like dogs. Some love to cuddle and others prefer space.


People who run animal sanctuaries that include pigs note that they are more similar to humans than you would guess. Like humans, pigs enjoy listening to music, playing with soccer balls, and getting massages. Pigs can even play video games!

Pigs communicate constantly with one another. More than 20 of their oinks, grunts, and squeals have been identified for different situations, from wooing their mates to expressing hunger. Newborn piglets learn to run to their mothers' voices, and mother pigs sing to their young while nursing.

Pigs have very long memories. Dr. Stanley Curtis, formerly of Penn State University, put a ball, a Frisbee, and a dumbbell in front of several pigs and was able to teach them to jump over, sit next to, or fetch any of the objects when asked to, and they could distinguish between the objects three years later.

Biologist Tina Widowski studies pigs and marvels at their intelligence: "When I was working with the monkeys, I used to look at them and say: 'If you were a pig, you would have this figured out by now.'"

Scientists at the University of Illinois have learned that not only do pigs have temperature preferences, they also will learn through trial and error how to turn on the heat in a cold barn if given the chance and turn it off again when they are too warm.

Pigs don't "sweat like pigs"; they are actually unable to sweat, and they like to bathe in water or mud in order to keep cool. One woman developed a shower for her pigs, and they learned to turn it on and off.

Pigs have been known to save the lives of others, including their human friends. According to London's The Mirror, "a pet piglet called Pru was praised by her owner … after dragging her free from a muddy bog." The owner said, "I was panicking when I was stuck in the bog. I did not know what to do and I think Pru sensed that. … I had a rope with me that I use as a dog lead and I put it around her. I was shouting 'Go home, go home' and she walked forward, slowly pulling me out of the mud."

In addition to Pru, there is Priscilla, a pig who saved a young boy from drowning; Spammy, who led firefighters to a burning shed to save her calf friend Spot; and Lulu, who found help for her human companion, who had collapsed from a heart attack. A pig named Tunia chased away an intruder, and another, named Mona, held a fleeing suspect's leg until the police arrived.

Many pigs in sanctuaries ended up in new homes after jumping off of slaughterhouse-bound trucks and escaping, and in England, a stone carving of a pig named Butch was placed upon a historic cathedral after Butch and his friend Sundance escaped from a slaughterhouse and roamed the country for several days before being captured. Fortunately, a national outcry against slaughter allowed Butch and Sundance to go to a sanctuary."

Vegan Yaşam ve Hayvan Etiği

Veganizm nedir? Hayvan hakları nelerdir?

<<<< http://www.photosnack.com/7CEA897EFB5/p7cibmmj >>>>

Aktivist Olmak

Sivil toplum örgütlenmesi, gelişmiş ülkelerde çok ciddiye alınan ve profesyonelce yapılan bir iştir. Bu ülkelerde yaşayan hemen her insan ilgi duyduğu bir konuda küçük yaştan itibaren okumaya, düşünmeye ve eyleme geçmeye başlar. Biraz toplumsal kültür meselesi, biraz da aile içi eğitimin ve sorgulayıcı bireyler yetiştirmeyi hedefleyen eğitim sistemlerinin sonucu. Ne dersek diyelim o ülkelerde gönüllülük bir öz-saygı biçimidir insanlar için. Ciddiye alınır ve ciddi işler yapılır.

Türkiye'ye gelelim. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki hangi alan için konuşursak konuşalım toplumda genel bir duyarlılık mutlaka vardır.

Haklarımızı Bilmenin Önemi

Sizlere, Belediyelerin son zamanlarda sayısını arttırmış oldukları yasaya aykırı bir eyleminden
bahsetmek istiyorum.

Belediyeler, yasaya aykırı bu eylemi, hayvan sahibi insanların evlerine yasaya aykırı tebligat göndererek gerçekleştiriyorlar.

Öncelikle, Size bir tebligat örneği göstermek istiyorum:


T.C.
.............. BELEDİYESİ
Zabıta Müdürlüğü

Sevgililer Günü Hediyesi

Sevgililer Günü Hediyesi alternatifleri içinden lütfen canlı hayvan fikrini atın. 

Onlar hediyelik eşya değil. Suça ortak olmayın.

Sevgililer Günü Hediyesi 

Bir hayvanı almak büyük bir sorumluluk gerektirir. Onlar hiç büyümeyen bebeklerdir. Sokaklar Sevgililer Günü Hediyesi olarak alınıp terk edilen binlerce kederli hayvanla doludur. Bu gerçeği bile bile bir hayvanı satın almak sadece ve sadece günaha ortak olmaktır.

Bir Hakaret Kelimesi Olarak Hayvan

Son günlerin popüler sözü: "Bir kürk on hayvandan yapılır, bir hayvan giyer"

Kürk giyen sahiden de bir hayvan kadar saygıyı hak ediyor mu ki? Kürk giyene iltifattır bu söz.

Ya diğerleri?

"Öküz oğlu öküz"
"Hayvan herif"
"Adi köpek"

ve daha niceleri...

Hayvan isimlerinin ve hayvan kelimesinin hakaret olarak kullanılması en hayvansever geçinen kişilerce bile sıkça yapılan bir yanlış.

Ölüm Yasasına Hayır Eylemi - 20 Ocak 2013

Ölüm Yasasına Hayır

Ölüm yasası meclis komisyonunda pimi çekilmiş bir bomba gibi bekliyor. Siyasiler bu yasayla hayvanların refah seviyelerinin artacağını iddia etse de, ülkenin dört bir yanından yağan katliam haberleri ve belediye barınaklarına yönelik şikayetler aslında yasanın çıkması halinde yaşanacakların habercisi. Sorumlulukları altındaki 50-60 tane hayvana bile refah ortamı sağlamaktan aciz belediyelerin on binlerce sokak hayvanına bakabileceklerini iddia etmek, ancak masa başında kanun yapan
siyasilere özgü bir hayalperestlik olabilirdi; oldu da...

Sokak Köpeklerinin Gözünden Dünya

Sokak köpekleri...

Her birinin bakışında ayrı bir hikaye saklı.
Aşağıda izleyeceğiniz video ise bu hikayelere çok dokunaklı bir yorum getirmiş.
Son zamanlarda sosyal medyada binlerce kez paylaşılan bu harika çalışmayı sosyal medya platformlarında aktif olmayan kişiler için sayfamıza koymak istedik.

Çalışmada emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz.