Subscribe:

4 Mart 2012 Pazar

Can Dostu Kaybolanlara Tavsiyeler

Geçtiğimiz ay Beste Ertürk adında bir hanımın can dostu Kaşmir kaybolmuş ve kayıp ilanı sosyal medyada geniş kitleler tarafından paylaşılmıştı. Beste Hanım köpeği Kaşmir'e nihayet kavuştu. Bu mutlu habere onunla birlikte hepimiz sevindik.

Beste Hanım köpeği Kaşmir'i bulduktan hemen sonra yaşadığı zorlu süreci kendi blog sayfasında anlattı ve evcil hayvanı kaybolan hayvan dostlarına ışık tutması dileğiyle bazı tavsiyelerde bulundu. Bu yazıyı herkesin dikkatle okumasını ve paylaşmasını isteriz. Biz arşivlerimizde yerini alması açısından Beste Hanım'ın yazdığı yazının en önemli kısımlarını blogumuza koyduk. Yazının tamamı için bu sayfayı ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Çok uzun zamandır ara verdiğim yazılarıma ne zamandır tekrar dönmek isterken başımıza öyle bir olay geldi ki tekrar yazmak icin bundan daha iyi bir sebep olamaz dedim kendi kendime. Hem Kaşmir’in kaybolmasıyla yakından ilgilenenler neler olduğunu merak ediyorlar hem de –ki en önemlisi de bu bence– biliyorum ki birazdan anlatacağım hikâyenin benzerini yaşayanların sayısı çok ve onlardan birine bir nebze yardımcı olabilirsem ne mutlu bana. Çok uzatmadan başlayım anlatmaya. 
Evimizin şımarık çocuğu 4 ayaklı oğlumuz Kaşmir 23. Ocak. 2012 günü Ataköy’de kayboldu. 8.5 yıldır her gün günde iki defa yürüdüğü parkurda bir anda ortadan yok oldu. Ben, ailem ve çok yakınlarım, doğal olarak, perişan bir halde tam bir ay boyunca hiç durmaksızın onu aradık.  Çok üzüldük, çok yıprandık ama aramaktan hiç vazgeçmeden onu bulmak için uğraştık durduk. Sonunda da ne şanslıyız ki biz oğlumuza kavuştuk. Ama gerçekten de çok şanslıydık. Şimdi oğlumuz bizimle  birlikte, evinde ve huzurlu. En önemlisi de bu. 
İnsan böyle bir durumun içine düşünce panikle ve acıyla çok mantıklı düşünemiyor. Ancak el yordamıyla yolunu bulmaya çalışıp duruyor. Bu yazının da asıl yazılış sebebi bu noktada başlıyor. O panik halinde kılavuz niteliğinde bir şey olabilir mi bu yazı diye. Köpeği kaybolan acılı insanları bir nebze olsun sakinleştirip onları doğru bir şekilde yönlendirebilir miyim diye.
Aranan şey ne olursa olsun köpek, insan, hatta ve hatta herhangi bir cansız obje elinde hiç bir ipucu olamadan insanin yönünü bulmak çok zor oluyor. Hatta bence kaybolan her ne olursa olsun kayıp bir şeyi aramak kesinlikle delirme sebebi olabilir. Ne olduğunu bilememek, ne yapacağını bilememek insanı kesinlikle delirtebilir. Çok zor olsa da böyle bir durumda sakin kalmak gerekiyor. Benim için de sakin kalmayı başarmak çok kolay olmadı ama şanslıyım ki yanımdaki insanlar bana çok destek oldular. Umarım sizin de etrafınızda sizi sakinleştirip hedefe odaklanmanızı sağlayacak insanlar olur. Bu da köpeğimi aramamda bana hız kazandırmış oldu.
Kayıp köpeğinizi ararken neler yapabileceğinizle ilgili tavsiyelerime geçmeden önce biraz da Kaşmir’in nerede ve nasıl bulunduğundan, şu an durumunun nasıl olduğundan da bahsetmek istiyorum. Dedim ya biz çok şanslıydık diye. Melek gibi bir insana denk gelmiş benim oğlum. O sebeple Sayın Meral Taşdelen’e ne kadar teşekkür etsem azdır. Kendisi Kaşmir’imizi Kemerburgaz’da (evet! Ta Kemerburgaz’da) yaralı halde hatta büyük ihtimalle de ölmek üzereyken bulmuş. Onu o halde görüp de orada bırakmaya yüreği elvermeyince alıp önce veterinere götürmüş, sonra da almış bakmış. Hem de zaten kendisinin 5 tane köpeği olmasına rağmen. Kendisine bir can borcum var benim. 
Kaşmir şu an için hala iyileşme sürecinde. Bir sürü yarası beresi var. Façasını fena çizdirmiş. Ayrıca soğukta kaldığı için bazı rahatsızlıkları var ama hepsi geçici çok şükür ki. Tedavisi devam ediyor. Eve ilk geldiğinde çok durgundu bizim alışık olduğumuzun çok ama çok tersine. Sevincimiz biraz buruk kaldı. Ama annemle babamın aşırı şımartma kürünün sayesinde bizim velet günbegün eski arsız formuna kavuşuyor. Kısa bir süre sonra her şey eski haline dönmüş olacak diye düşünüyorum. 
Şimdi gelelim köpeğinizi ararken neler yapılabileceğine; 

Öncelikle kaybolduğu yerin çevresinde onu arayın!

Kaşmir kaybolur kaybolmaz ilk yaptığımız şey tabi ki onu etrafta aramak oldu. Kaşmir sabah 10-11 arası kaybolmuştu ve biz yaklaşık 10 saat boyunca tüm çevrede onu aradık. Her yere sorduk soruşturduk. Bir kaç km çapındaki alanı hem arabayla hem de yaya olarak taradık. 
Kayıp ilanı bastırın!
Ben Kaşmir’in kaybolma haberi uzerine onu aramaya başlamadan once ilk olarak Kaşmir’in resminin bulunduğu bir ilan hazırladım ve çok sayıda bastırdım. Kaşmir’i ararken aynı zamanda asabildiğimiz her yere bunları astık. Nerelere astık derseniz; hedef maksimum sayıda insana ulaşmak olduğundan tüm otobüs duraklarına, market kapılarına, taksi duraklarına, çevredeki binaların kapılarına, kafelere, parklara, vs… vs… aklımıza gelen her yere bu ilanlardan astık. Tanıdıklarımıza verdik ki onlar da yakın çevrelerine dağıtsınlar diye. 
İlanın içeriği ile ilgili olarak biraz detay vermem gerekirse; mümkünse ilanda ödül “belirtmekte fayda var çünkü bulan insanlar her zaman çok iyi niyetli olmayabiliyor. Ödül, özellikle de para ödülü, insanların dikkatini çekmesi açısından önemli bir kıstas oluyor.  Buna ek olarak, mutlaka size her zaman ulaşılabilecek bir cep telefonu numarası da ilana yazmayı unutmayın. Evet, taciz telefonları da geliyor. Evet, çok abuk sabuk saatlerde de aranıyorsunuz. Evet, telefonunuz gerekli gereksiz hiç susmuyor ama hepsine değer sonundaki mutluluk. O yüzden çekinmeden bir cep telefonu numarası yazın ve sizi arayan herkese mutlaka cevap verin. Unutmayın ki, bu gelecek telefonlardan birçoğu sizin köpeğiniz olmayacak olabilir ama hangisinin sizin köpeğinizle ilgili olduğunu da bilemezsiniz. Motivasyonunuzu kaybetmeden telefonları yanıtlamaya ona ulaşana kadar devam etmelisiniz. 

Mutlaka polise gidin!

Biz ilk gün gitmedik karakola ama keşke ilk gün gitseydik dedik. Açıkçası aklımdan “Polis insanlarla ilgili şeylere yetişmekte zorlanıyor, köpekle nasıl uğraşsın!” diye geçirmiştim ama köpeğinizin kaybolduğundan %100 emin olur olmaz polise gidip köpeğinizin kaybolduğunu bildirin. Polisler bizimle gerçekten ilgilendiler. Hemen ilk iş olarak etrafta mevcut olan mobese kameralarında herhangi bir şey görünüyor mu diye kamera kayıtlarının 2şer saatlik periyotlarını incelettiler bizim için.
Ne yazık ki bizim için bu kameralardan birşey çıkmadı ama sizin için çok yardımcı olabilir diye düşünüyorum. 

Etrafta başka kamera var mı onu araştırın!

Bu da ipucu bulmak açısından çok önemli olabilir. Bizim elimizde hiç ipucumuz yoktu ve o sebeple çok zorlandık. Artık konutların, bankaların, marketlerin, okulların, hatta küçük esnafın bile güvenlik kameraları mevcut. Ne yapıp edip çevredeki kameraları inceleyin. Bizim ki ne yazık ki açık bir alanda kaybolduğu için mobese kameraları dışında herhangi bir kamera görüntüsü yoktu elimizde. Mobese kameralarından da bir şey çıkmayınca çok zorlandığımızı söylemem gerek. 

Çevrenizdeki binaların görevlileriyle konuşun!

Yakın çevrenizdeki apartmanların ve binaların görevlileriyle konuşarak o binaya sizin köpeğinize benzer bir köpeğin gelip gelmediğini sorabilirsiniz. Belki yakın çevrenizde bir şekilde köpeğinizi bulup da evine alan birisine bu şekilde ulaşabilirsiniz. 

Arama – kurtarma ekipleri!

Şimdi söyleyeceğim şey gerçekleştirmesi biraz zor bir madde olabilir herkes için. Ben böyle bir olasılığı öğrendiğim de zaten yanlış hatırlamıyorsam Kaşmir kaybolalı 17 gün olmuştu ve çok geç kalmıştık bu ihtimal için ama ilk 24 saat içinde haber vermek kaydıyla arama – kurtarma köpekleriyle köpeklerin de aranabileceğini öğrendim bir tanıdığımdan. Eğer sizin de böyle bir tanıdığınız varsa ondan ya da yoksa bile bu tip dernekleri arayıp onlardan yardım alarak köpeğinizi arayabilirsiniz. Belki de en çabuk böyle ulaşabilirsiniz köpeğinize. Ama en başında da dediğim gibi bu tip bir arama yaptırmak çok da kolay olmayabilir herkes için. Yine de şansınızı mutlaka deneyin derim. 

Sosyal medyanın gücünden faydalanın!

Bir başka önerebileceğim yöntem de bir o kadar efektif hatta bence en en önemlisi yöntemler arasında; “internet ve sosyal medya”. Sanal âlem doğru kullanılabilirse maksimum sayıda insana ulaşmak açısından kesinlikle en önemli yöntemdir. Mesela bastırdığınız ilanlarla kıyaslarsam eğer, ilanlar sadece ilanı astığınız lokasyonda size yardımcı oluyor ama internet tüm Türkiye’de hatta dünya çapında size yayılma şansı veriyor. O sebeple de efektif kullanmayı başarabilirseniz size çok yardımcı olacak ki bize de facebook sayesinde ulaştılar. Facebook ve twitter üzerinden de hazırladığınız ilanın digital halini mutlaka paylaşın. Ayrıca bir metin hazırlayarak mail listenizdeki tüm insanlara bu maili gönderin. Ve yayılması için gerekiyorsa baskı yapın. Benim fikrimce insan kesinlikle ayırmayın. Herkese gönderin. Unutmayın ki hiç beklemediğiniz bir yerden ve bir şekilde size ulaşabilirler. 

En klasik yöntemlerden bir başkası da “gazete ilanı” vermektir!

Biz bunu iki şekilde yaptık. İlk olarak yine bir tanıdık sayesinde Akşam Gazetesi’nde resimli küçük bir gazete ilanı bastırdık. İkinci olarak da yakın bir arkadaşım sayesinde Hürriyet Gazetesi’nde Güzin Abla köşesinin yazarı Sayın Feyza Algan ile temasa geçtik. Feyza Hanım sağ olsun çok sıkı bir hayvan sever ve bizim ilanımızı yayınlama nezaketini gösterdi. Kendisine de buradan tekrar teşekkürlerimi gönderiyorum.
Eğer siz bir şekilde bir tanıdık bulamıyorsanız böyle bir ilanı ücreti karşılığı da gazeteye verebilirsiniz. Biraz tuzlu oluyor ne yazık ki ama çok fazla geri dönüş oluyor. Bu sebepten de bu bedele fazlasıyla değer. 

“Televizyon”!

İnsanlara ulaşmanın başka ama klasik yöntemlerden biri de tabiki televizyon! Başarabilirseniz bir şekilde televizyonda ilanınızı yayınlatmayı, kesinlikle çok büyük bir kitleye ulaşmış olacaksınız. Sağ olsun bu konuda da Sayın Derya Baykal bize çok büyük bir iyilik yaparak kendi programında bizim kayıp ilanımızı yayınladı. Kendisi bu tip konularda çok hassas ve yardımcı olabilmek için gerçekten çaba sarf ediyor. Kendisine ve ekibine buradan da tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Onun yaptığı anons sayesinde programı izleyen insanlar arasından bize yardım etmeye çalışan insanlar çok oldu. 

Çevrenizdeki veteriner hekimleri aramayı unutmayın!

Köpeğinizi bulan kişinin ilk yapacağı şeylerden biri de çok yüksek ihtimalle bir veterinere götürerek kontrol ettirmek olacaktır. Bu sebeple öncelikle yakın çevredeki sonra da ulaşabileceğiniz tüm veteriner hekimleri ve pet shopları aramak çok önemli. İstanbul veteriner hekimler odasının web sayfasında kayıtlı veterinerlerin telefon listesi mevcut. Oradan hepsine ulaşabilirsiniz. 

Barinak ve barinak gönüllüleriyle temasa geçin!

Ulaşabildiğiniz tüm barınakları mutlaka ve mutlaka arayın. Barınak gönüllüleriyle iletişime geçin. Hatta ve hatta mümkünse gidebildiğiniz tüm barınakları ziyaret edin. Ve bunu sık sık tekrarlayın. Biliyorum bu çok kolay bir şey değil. Ama sonunda yavrunuza tekrar kavuşmak var! Bunu aklınızdan hiç çıkarmadan yolunuza devam etmeniz gerekiyor. Eğer sık sık ziyaret edemiyorsanız, yeni bulunan köpekler hakkında güncel bilgileri almak açısından barınak gönüllüleriyle iletişime geçmek ve bağlantınızı onlarla koparmamak size çok yardımcı olacaktır. 

Köpeğinizin çipini kontrol ettirin, eğer yoksa çip taktırın!

Bu aslında mikroçipler çok faydalı bir takip yöntemi olabilecekken hala devletin oturtturamadığı bir sistem ne yazık ki. Dünyanın birçok ülkesinde bu sistem zorunlu tutulurken biz de hala değil. Deri altına enjekte edilen, boyutu pirinç tanesi kadar olan ve bir numara bilgisini içeren mikroçip sayesinde kayıp bir köpek bulunduğunda o köpeğin sahibine ulaşmak mümkün olabiliyor. Ne yazık ki şu an tüm numaraların bulunduğu bir bilgi bankası kurulamadı. Ancak birkaç tane web sitesinde ayrı ayrı kayıtlar tutuluyor. Aslında İstanbul büyükşehir belediyesi’nin de bir sayfası var ama bir itilaf yüzünden sistem şu an kapalı olduğundan mevcut bilgi bankasına ulaşmak mümkün olmuyor. Eğer köpeğinizin çipi varsa en azından bulunduğu zaman sizin olup olmadığından emin olmanıza yardımcı oluyor ya da eğer köpeğiniz çalındıysa çalan kişilere karşı elinizde bir kanıt bulunuyor. Bu anlamda önemli çip mevzusu. Duyduğuma göre kısa bir süre içinde mikroçip uygulamasına zorunluluk getirilecek. Böylece de herhangi bir kayıp vakasında köpeğinize ulaşmanız daha kolay olacak. Gerçi şu an için çip taktırmanızı tavsiye etmiyorum çünkü mevcut çipler atıl kalacakmış ve yeni çip takılması gerekecekmiş tüm köpeklere ama sonunda işimizi kolaylaştıracağından bu uygulamayı sonuna kadar destekliyorum.
Sanırım tavsiye edebileceklerim bu kadar. Umarım yararlı olur. 

0 yorum:

Yorum Gönder